küçüklükten beri her daim annemin aferinini annemin hediyesini düşünürdüm en ufak başarımda, bana ne hissettirdiğini bile unutmuştum. duygularıma tercüman olmuş cidden ellerine sağlık💓💞
Melisa’cım yazın çok kıymetli bir konuya değiniyor ama minicik bir dipnot düşmek isterim:
“Narsist anne” gibi kavramlar artık sosyal medyada o kadar sık ve o kadar kolay kullanılıyor ki, sanki “üstüne alınan herkes narsisttir” gibi bir algı oluştu.
Halbuki narsizm; bir kişilik bozukluğu. Yani öyle “çocuğuna laf etti → narsisttir”, “eleştirdi → kesin duygusal manipülasyon yapıyor” gibi ilerleyen bir şey değil.
Bu etiketleri yapıştırmak kolay, çıkarmak zor oluyor.
Derin terapi süreçlerinde bile kesin tanı konulması zaman alırken, üç cümleyle “annem narsistmiş” demek biraz aceleye geliyor gibi…
Ben de yengeç burcuyum, belki de annelerin bazı yönlerini görmek istemediğim için böyle düşünüyorum. 🦀
Ama bazen düşünüyorum da…
Annemin söyledikleri beni çok etkilemiş olabilir evet, ama belki de o da annesinden ne gördüyse onu aktarmaya çalıştı.
Belki de “mükemmel” bir kadın olmamı değil, sadece güçlü olmamı istedi ama dili biraz yanlış oldu.
Bazı anneler gerçekten zor insanlar… ama bazı anneler de sadece yorgun.
Ve biz bu yaşlara geldiğimizde, o meşhur “senin de çocuğun olunca anlarsın” cümlesi kulakta biraz daha az çınlamıyor artık.
Çünkü büyüdükçe şunu fark ediyoruz:
Anneler de aslında çocukmuş.
Ve belki bizden daha az şanslıydılar.
Yani, diyeceğim o ki…
Anlatmak, sorgulamak, yüzleşmek çok değerli.
Ama bazen affetmek de bir devrimdir.
Tatlı kal. 🍒
32 yaşında hâlâ annesiyle inatlaşan bir kız çocuğu kalemine hayran olduğum bir prensessin sen benim için 🧚♀️
Ya zaten daha 16 yaşında olduğumdan yabancı duygularla savaşmak epey yorucu benim için ve bu duygularla savaşırken beni hep eleştiren bir insanın ardımda olması sanırım biraz sinirimi bozmuyor değil. O yüzden gelip böyle öfke patlaması yaşamaktansa oturup yazmayı daha olgunca görüyorum ki 16 yaşında ne kadar “olgun “ olunmak isterse✨
Ya o kadar düşüncelisiniz ki çookk teşekkür ediyorum🌸 Kendimi ne kadarda sık eleştirirsem eleştireyim sizin gibi birinin yorumu ile kendimle gurur duyuyorum. Yaşımın ne kadar kıymetli olduğunu da hep anlıyorum ve ara sıra “boşver, bunu da 20 yaşındaki melisa düşünsün” demeyi hak görüyorum. O yüzdenn çokk teşekkür ederim size✨🙏
Bizzat yaşadığım bir durum. Bunun hakkında konuşmak hala zor geliyor. Ama yazınız okumak iyi geldi. Hatta daha uzun olsun isterdim bitince üzüldüm. Annesinin eleştiren ve hiç takdir etmeyen sesini iç sesi yapmış tüm yaralı kadınlar, umarım kendi seslerini bulma yolunda yol alırlar ve kendilerini takdir etmeyi öğrenirler 🥹💐
Yorumun için çokk teşekkür ederim ✨ Maalesef narsisit anneler kızlarında öyle derin yaralar bırakıyorlar ki asla da sarılmıyor sonra. Bu tür ailelerde kendi sesini duymakta zorlanan bir kişiliğe sahip oluyorlar ama yine de her şeye rağmen devam edebiliyorlar🌸
küçüklükten beri her daim annemin aferinini annemin hediyesini düşünürdüm en ufak başarımda, bana ne hissettirdiğini bile unutmuştum. duygularıma tercüman olmuş cidden ellerine sağlık💓💞
Çok teşekkür ederimm yorumun için, hepinizin düşüncesi benim için çokk değerli✨🌸
Melisa’cım yazın çok kıymetli bir konuya değiniyor ama minicik bir dipnot düşmek isterim:
“Narsist anne” gibi kavramlar artık sosyal medyada o kadar sık ve o kadar kolay kullanılıyor ki, sanki “üstüne alınan herkes narsisttir” gibi bir algı oluştu.
Halbuki narsizm; bir kişilik bozukluğu. Yani öyle “çocuğuna laf etti → narsisttir”, “eleştirdi → kesin duygusal manipülasyon yapıyor” gibi ilerleyen bir şey değil.
Bu etiketleri yapıştırmak kolay, çıkarmak zor oluyor.
Derin terapi süreçlerinde bile kesin tanı konulması zaman alırken, üç cümleyle “annem narsistmiş” demek biraz aceleye geliyor gibi…
Ben de yengeç burcuyum, belki de annelerin bazı yönlerini görmek istemediğim için böyle düşünüyorum. 🦀
Ama bazen düşünüyorum da…
Annemin söyledikleri beni çok etkilemiş olabilir evet, ama belki de o da annesinden ne gördüyse onu aktarmaya çalıştı.
Belki de “mükemmel” bir kadın olmamı değil, sadece güçlü olmamı istedi ama dili biraz yanlış oldu.
Bazı anneler gerçekten zor insanlar… ama bazı anneler de sadece yorgun.
Ve biz bu yaşlara geldiğimizde, o meşhur “senin de çocuğun olunca anlarsın” cümlesi kulakta biraz daha az çınlamıyor artık.
Çünkü büyüdükçe şunu fark ediyoruz:
Anneler de aslında çocukmuş.
Ve belki bizden daha az şanslıydılar.
Yani, diyeceğim o ki…
Anlatmak, sorgulamak, yüzleşmek çok değerli.
Ama bazen affetmek de bir devrimdir.
Tatlı kal. 🍒
32 yaşında hâlâ annesiyle inatlaşan bir kız çocuğu kalemine hayran olduğum bir prensessin sen benim için 🧚♀️
Ya zaten daha 16 yaşında olduğumdan yabancı duygularla savaşmak epey yorucu benim için ve bu duygularla savaşırken beni hep eleştiren bir insanın ardımda olması sanırım biraz sinirimi bozmuyor değil. O yüzden gelip böyle öfke patlaması yaşamaktansa oturup yazmayı daha olgunca görüyorum ki 16 yaşında ne kadar “olgun “ olunmak isterse✨
Dongi dongi bizim şarkımız olsun ozaman 🥳💋
Bol fıstıklı baklavam ❤️
16 yaşındasın ve biz şu an seni alkışlıyoruz ama alkışlarken bir yandan da kendimizden utanıyoruz.
Yani ne yalan söyleyeyim, ben 16 yaşımda sevgilimle MSN’de “brb” yazıp ağlıyordum.
Sen burada duygularını tanımlayıp iç görünü pırlanta gibi sergiliyorsun.
Ve bunu “öfke patlaması yaşamayayım, yazayım” gibi bir yöntemle yapıyorsun.
Bu nedir? Bu 16 yaşına gelmiş bir duygusal CEO hareketidir.
Yani bir kişi hem ergenlikte olup hem de bu kadar kendine dışarıdan bakabiliyorsa…
Ben artık “gençlik nereye gidiyor?” değil, “ben niye bu kadar geride kaldım?” diye soruyorum.
Şunu unutma:
16 yaş uçma yaşıdır.
Yani bazen göğe, bazen duvara, bazen de duygularına çarparsın.
Ama uçarsın.
Ve canım… senin kanatların baya güçlü.
Sev onları. Gerekirse parlat. Hatta nazar boncuğu tak. Çünkü bu yaşın, her şey tarafından TÖLERE edilebilir bir güzelliği var.
Kalbin karışık olabilir ama yön duygun çok net.
O yüzden o karışıklığı biraz müzikle yoğur, biraz yazıyla bastır, biraz da “yeter ama!” diye bağır içinden.
Dur seni biraz güldüreyim 🥳🙈:
Benim zamanımda volkmanlar vardı , o Volkman’lar çantada patlardı, pil biterdi, kaset sarardı.
Sen şimdi telefonundan aç, ama duygularını da sar.
“Yalnızım dostlar!” diye değil…
“Ben biraz kendimleyim, rahatsız etmeyin” diye dinle Volkman’ını.
Ama lütfen şu cümleyi kaydet:
“Ben 16 yaşındayım ve uçmam serbest.”
İnişleri sonraya bırak, senin şu an havada olman gerekiyor.
Sen hep yaz.
Hem kendin için, hem bizim gıcık ergenliğimizi telafi etmek için.
Bu benden hiç hoşlanmadım ya çok abla mı oldum şuan of kahretsin 🤦🏼♀️
Ergenliğini mix kasetle geçirmiş ama ruhu hâlâ ayarlanamayan Melis 🎧🖤
Ya o kadar düşüncelisiniz ki çookk teşekkür ediyorum🌸 Kendimi ne kadarda sık eleştirirsem eleştireyim sizin gibi birinin yorumu ile kendimle gurur duyuyorum. Yaşımın ne kadar kıymetli olduğunu da hep anlıyorum ve ara sıra “boşver, bunu da 20 yaşındaki melisa düşünsün” demeyi hak görüyorum. O yüzdenn çokk teşekkür ederim size✨🙏
Bizzat yaşadığım bir durum. Bunun hakkında konuşmak hala zor geliyor. Ama yazınız okumak iyi geldi. Hatta daha uzun olsun isterdim bitince üzüldüm. Annesinin eleştiren ve hiç takdir etmeyen sesini iç sesi yapmış tüm yaralı kadınlar, umarım kendi seslerini bulma yolunda yol alırlar ve kendilerini takdir etmeyi öğrenirler 🥹💐
Yorumun için çokk teşekkür ederim ✨ Maalesef narsisit anneler kızlarında öyle derin yaralar bırakıyorlar ki asla da sarılmıyor sonra. Bu tür ailelerde kendi sesini duymakta zorlanan bir kişiliğe sahip oluyorlar ama yine de her şeye rağmen devam edebiliyorlar🌸