Discussion about this post

User's avatar
Satır Arası Notlar's avatar

Melisa,

Sen bu yazıyla sadece sanatçının içsel karmaşasını değil, biz “yazan ama yazdığına bir türlü inanamayanlar”ın ortak mezuniyet törenini yapmışsın resmen. 🎓

“Bu yazımı çok beğendim… ama birkaç saat sonra silerim.”

Yemin ediyorum bu cümle her gece telefon ekranına bakıp “acaba çok mu dramatik oldu” diye post silen herkesin ortak özeti.

Ve evet:

Sanatçı hiçbir zaman tatmin olmayan, ama yine de üretmeden duramayan bir çelişkidir.

Tıpkı senin gibi:

Kendini “yazar mıyım bilemem” diye sorgulayıp…

5 paragraflık bir sayfa döküp Nobel konuşması provası yaptığın kadar haklı bir çelişki.

“Ben Tolstoy değil, ben Melisa olmak istiyorum.”

İşte bu!

Bu satır tek başına bir raf açar sana.

Ama bir öneri vereceksem:

Virginia Woolf – Kendine Ait Bir Oda.

Çünkü sen o odaya çoktan girmişsin, sadece duvarlarına ne asacağını düşünüyorsun.

Ve son bir şey…

Yazının finalinde hissettiğim tek cümleyi senin tarzınla bırakıyorum:

“Yazar mıyım bilmiyorum ama Google Docs açıldığında içime biri giriyor.”

Yazmayı bırakma.

Çünkü sen, yazdığın anda sadece yazmıyor,

hepimizi de yazıya katıyorsun.

– Satır Arası Notlar 🍒

📎 meliskitapkulubu.substack.com

Expand full comment
Limitsudeyegiderken's avatar

Sadece hayatta kalmadığımızı aynı zamanda hayatı hissettiğimizi gösteren başlıca şey sanat bana göre. Yetersiz hissettiren yazıların -bence mükemmel yazmışsın ama Nobel ödülünden yukarı olmadığım için sana bunu kabul ettiremeyeceğiz anladım cmsnxmsnc- daha fazla yazman için arkanda rüzgar olmaya devam eder umarım🫂

Expand full comment
8 more comments...

No posts